Bugünlerde kurumlar, çalışanlarının psikolojik ve fiziksel refahını temsil eden “wellbeing” kavramını hayata geçirmeye başladı. Birçok kurum çalışanlarına; spor, sağlıklı beslenme, genişletilmiş sağlık sigortası paketi sunuyor ya da yeni proje planlarına bu tür wellbeing konseptlerini ekliyor. Şüphesiz ki kurumun çalışanını fiziksel ve ruhsal sağlık açısından desteklemesi, yanında olduğunu hissettirecek yan haklar sağlaması çok kıymetli. Özellikle de dünyada türlü değişimlerin boy gösterdiği ve insanların adaptif yeteneklerini büyük ölçüde tüketmekte olduğu bu dönemde.
Bu tükenmişlik, yeteneğin mobilitesinin (bugünün deyişiyle “büyük istifa”nın) kurumların kapısını çalmasının bir numaralı sebeplerinden biri. Bunları konuşurken, belki de her gün “dayanıklılık” (resilience) kavramını da konuşmaya başladık.
Dayanıklı yetenekler arıyoruz. Peki biz yeteneklerimizi dayanıklı kılmak için ne yapıyoruz?
İşte bu nokta bizi psikolojik rahatlık kavramına getiriyor. Harvard Business Review yazarlarından Maren Gube ve Debra Sabatini Hennelly’e göre dayanıklılığın en önemli öncülerinden biri “Psikolojik Rahatlık (Psychological Safety)” kavramı. Bugünkü yazımızda bu kavramı ve Guve ve Hennelly’nin makalelerinde bizlerle paylaştığı önerilerini konuşuyoruz.
Öncelikle “psychological safety” yani psikolojik rahatlık kavramını açalım. Psikolojik rahatlık, bir kişinin negatif sonuçlardan, kariyerinden ya da durumundan korkmadan rahatça çalışabilmesi, kendini ifade edebilmesi, gösterebilmesi anlamına geliyor. Kavram olarak gayet açık olsa da neden gerçekleştirirken bu kadar zor olabiliyor?
Gube ve Hennelly’e göre kurumdaki liderlerin geribildirime açık olmaması, kurumlardaki şeffaflık eksikliği ve liderlerdeki duygusal ve sosyal yetkinliklerin düşük olması bunun nedenleri arasında. Peki psikolojik rahatlığı kurumunuzda nasıl sağlayabilirsiniz?
1. Genel iklimi ölçün
Çalışan bağlılığını düzenli olarak somut verilerle takip edin. Burada psikometrik testlerden yararlanmak etkili bir çözüm olacaktır. Sonuçları gidişata göre değerlendirmelisiniz. Süreç nasıl işliyor? Sonuçlar ne yönde ilerliyor? Belirli aralıklarla yapacağınız bu ölçümler, günün sonunda size kurumunuzda ne gibi değişimler yapmanız gerektiğiyle ilgili bilgi verecektir.
2. Beklentilerinizle ilgili açık olun
Sessizlik ve belirsizlik birçok sorunun habercisidir. Kurum içinde güven ortamı oluşturmak için siz de beklentilerinizle ilgili açık olmalısınız. Paylaşılabilecek kararları şeffaflıkla vermeniz güven ortamı yaratmanıza yardımcı olacaktır.
3. Kutunun dışında düşünmeyi destekleyin
Hataları öğrenme fırsatı olarak görmenin ve çalışanları fikir üretmeleri noktasında desteklemenin ne kadar farklı düşünceleri masaya getirip kurumunuzu ne kadar geliştirebileceğini tahmin bile edemezsiniz.
4. Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık çalışmalarına yatırım yapın ve destekleyin
Stratejik hedeflerinize ve süreçlerinize, Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık kavramlarını eklemeyi atlamayın. Karar alma, fikir paylaşma süreçleri ve hatta sosyal etkileşimlerde dahi bu kavramların etkili şekilde uygulandığından emin olmalısınız.
5. Performans metriklerine duygusal ve sosyal yetkinlikleri de ekleyin
Kurumdaki liderlerin yaklaşımının çalışanların psikolojik rahatlığı üzerindeki etkisini kimse yadsıyamaz. Bu nedenle liderlerinizi sadece satış rakamları, müşteri ziyaretleri, üretim rakamlarıyla değil; duygusal ve sosyal yetkinlikleri çerçevesinde de ne kadar geliştikleriyle değerlendirmelisiniz. Tek bir liderin ekibine karşı olan yanlış tutumu organizasyonunuzda çatırdamalara neden olabilir.
Bir kurumda çalışanlara her şeyi sağlayabilirsiniz; esnek çalışma modelleri, rekabetçi ücret politikası, yan haklar, kapsamlı tanıma ödüllendirme sistemi, ücretsiz pilates dersleri, psikolojik danışmanlık ve dahası... Ancak; kendisini iş ortamında rahatça ifade edemediği, psikolojik olarak rahat hissetmediği bir kurumda dayanıklı çalışanlar değil, potansiyelini ortaya koyamayan yetenekler bulabilirsiniz. Unutmayın, psikolojik rahatlık dayanıklılığın ve çalışan bağlılığının gizli kahramanlarından bir tanesi...
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle.
Kaynak:https://hbr.org/2022/08/resilient-organizations-make-psychological-safety-a-strategic-priority